Umutsuzluk Dolu Kalplerimiz

Dalgaları yönlendiren, benzersiz bir oluşumun içerisinde yer alan;  sürgünlüğün keyfi içerisindeydim. Varsallığın tüylü değnekleri tenime iliştiğinde, bu zorunlu kılan düşüşün içerisinde; uykusuz bekleme haline geçiverdim.

Uzuvların bu durağanlığı, okuyup da uçup giden;  bir dizgenin kendisi midir? Bilmiyorum.. Ama en bulanık titreme nöbetlerinde,  hiçlik senin peşinden gelmektedir.. Bekareti kaybeden kızın; tıpkı ilk büyük hormonsal keşfin eşiğindeki gibidir her şey... Anda türetilmiş olan, paradoksun içerisinde sürüklemektedir..

Yeter ki!!
Yaşamın, arkasından sürün!!
Utanılacak hiçbir hayat var…
Soluk alan her şeyin dokusu,
Tozların , külün bile!!
Körsel bir diyalogun içerisinde
Katledeli belir...

Üslubun dağıldığı bir süreç de, dizginlerin eline alınan bir öpücüğün sersemliğin içerisinde,  yokluğun veya yoksunluğun hastalıklı cazibesinden sana sesleniyorum… Varsallığın gerçekleştirebilecek olgusunda bile, hiçbir olgu asla yanımda değil..

Vaktiyle bütün idealler,
Hatta! Her fiil..
Düşüncelerimde belirdiğinde,
Karıştırırken hep kirlenen,
Bir suçluya dönüşüp
Sınır konmaksızın,
Cinayet işlediğinde;
Her şey o olur…
Kendi sayıklamalarımın zerresinde
Ve
İnsanlık böyle ilerler..
Bir haşerenin teşebbüsleriyle…