Intro
Merkezinde yer alan kaçışın içerisinde,
Bir fişeğin savrulmasını andıran,
Aksak-aksak yol alan
Bu, düşüşün içerisinde
Hey Sen!!
Tescilli Kaybeden!
Kendini imha etme kaynaklarını
Bulabildin mi?
Çok uzaklar?
Ama …
Ama… Yine de, seni çağırıyorlar!!
Denizin ötesinden haykırıyorlar.
Ama
Yine de..
Hedefini Bulacak mı?
Asla Bilmeyeceğim
Uzaklardan patlayan fişeğin,
Sesinin, neden bu kadar geciktiğini..
FiŞeK
Tonlamaların yarattığı yoğun buhranın içerisinde, zaman ve mekânın tepe taklak olduğu bir gece de; sanrıları bile yerinden kudurtan bir fişeğin çıkardığı gümbürtüyle, yerimden kalkıp, birazcık da olsa, sendelendim… Alışagelmiş, sakarlığın zerresinde…
Tekrar ve tekrar, bir çıtırtı duydum o gece.. Peki sen duydun mu? Bir fişeğin çıtırdayışıyla, her şeyin öylece “pıt” diyip, soluksuz kalan, anlamsızlığı bile hiçe sayan, terk edilişini… Bir canavarın yarattığı vahşiliğin içerisinde, en sonunda, ruhum bedenimden kaçabilmiş!! barutun fişekten kaçabileceği bir derece de..
İçeride her şey, anormalliğin “Tam da budur!” diyebildiği noktadayken; dışarıdan bakıldığında, hiç mi hiç değişmemişti. Ve iştahımıza boyun eğmiştik, çarpışma gittikçe şiddetleniyor..
Outro
Düşüşün romantizmini,
En uykulu hallerim de bile,
O can çekişen
Ölme sınırında;
“O”
Aynı nostaljiyi…
Tekrardan, canlandırabilir mi?
Ölü bir cenin!!
Soğuk siyah gökyüzüne uzanıyor.
Ama
Yine de..
Hedefini Bulacak mı?
Oyunu oynayan,
Mutlaka ölmeli!…
Bu umutsuzluğun
Mutlaka bir vurgusu olabilmeli..
Bilinçsiz Benliğinden Gelen Kırılmalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder