Durduğun zirvenin, zaman içerisinde sıkışmış anların, kirli gölgelerinde nasıl durduğunu göstermesi;
Yaşamsal mücadele ve ruh bütünleşmesinin hiçliği ardında zirvede bulunmana neden olan histeriğinin kaybolmasına tanık olmanın düş kırıklığı içerisinde;
O zirveden bir dev çınarın yıkılışı gb, toprak zemin üzerinde çıkardığı gürültü kadar, zihninin derinliklerinde ses getirip
ve
Yok, olan ve biten istemsiz bir yaşamın son raddesindeki haykırışlarının,
Çözümsüz bir arayışın habercisi olmasının,
İsterikli ve acınası olgular ile tersinir bir şekilde, yaşamsal aktivitelerin devam etmesi;
Buruk bir trajedi…
Deliklerin sınırlarında iken bile, sakat ve hasta olan beyinlerin sunabileceği düşünceler diziminde,
Perdenin inmesi ile başlayan trajediye,
Orkestral bir atmosferle yoğrulan ve astral bir yolculuğa kadar uzanan piyesin,
Son sahnesinde…
Karakterlerin soluklaşıp, var olamayan girdapların içerisine çekilmesiyle,
Mutlak hiçliklerin sıkışmış olduğu köhne kuyulardan fışkırmasıyla,
Trajedinin açtığı çatlakların,
Parmaklarınızın hassas dokunuşlarıyla kapatabileceğine inanmak olgusundan uzaklaşabilmek için,
Gösterdiğiniz çabanın boşluğu içerisinde,
Bir köpeğin kafesin içerisinde, hırlamasından farksız, bir köşeye sıkışıp kuyruğunuzu altınızı alıp,
Trajedinin sizi sürükleyebileceği yerlere götürmesine izin vermeniz;
Kayıtsız kalmanız…
İşte bu büyük bir trajedi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder