Harbiden de Yeni Bir Metin…

Gri bir gecelik üstünde ve senin gölgen yerli yerinde.. ufak bir karartı ve ben griyi al-aşağı ettiğinde ve karanlıkla seviştiğimde… yük olmayacaksa! Ödlek bir dilin, ağızda gezinemediği bir derecede.. sen!! birazda olsa hissettiklerini söyleyebilecek misin?

 Sabahın vereceği vahşilikle; kemikleşmiş bir isteksizle, ve sen, nasıl? Baş edeceksin!!yitirinimler değil mi? Yitir yitirebildiğin kadar…. melodilerin tinsel bir varlığa dönüşüp, yok olacağını anın ötesine denk, sen nasıl devam edebileceksin?? ve vahşetin, senin üzerinde görsel ve sözlü bir şekilde ilerlediğinde; sen nasıl kurutulabileceksin?? yitir… yitir.. birbiri arıdında tekrar soluklaşacağı ana denk..

 tortuların saklandığı,
lanetlenmiş bir hüzünde,
canavarca bir soyutlama ile,
kalıpların bile üstesinden gelemeyecek,
ölmüş bir ozanın diliyle,
sen nasıl?
Tek bir sözcükle..
kudretli bir impatarotlukta bulunabileceksin…

 Yeni gerçekleşen astral bir düşüş eşiğinde; bütün tümcelerin, öznelerin, nesneleri yerle bir ettiğinde, gecenin verdiği bütün sadomazoşistlikle; didik dikik edilen bir kumaşı, organik bi sindirme kaygısı olmadan.. nasıl dokuyabileceksin…?

 Kovuklarında dır, belki de! gelmemiş olabiliriler, sakın ola kışt kışt deme!!! ürkütürsün vak vakları ve namı değer kemal i… canavarın mizahsal çözümlemesiyle… akabinde biraz pişman olupta, yarattığın mizahsalın içerisinde; kendi cenazeni yolcularken; içindeki canavar seni bir bir tartaklarken; hayatın en büyük tokadı yiyip sendelenirsin., farkında bile olmazsın!! .. ölüm bile yersiz kalır, deliliğin son zerresinde…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder